ABD Başkanı Joe Biden Pazartesi günü yaptığı açıklamada, birçok ülkeden delegelerin Kasım ayı sonundan bu yana çatışmaların ilk kez durdurulması için müzakereler yaparken, önümüzdeki hafta başında yeni bir Gazze ateşkesi görmeyi umduğunu söyledi.
Biden, New York'ta gazetecilere verdiği demeçte, "Ulusal güvenlik danışmanım bana yakın olduğumuzu söylüyor. Yaklaştık. Henüz işimiz bitmedi. Umudum önümüzdeki pazartesiye kadar ateşkes yapmamızdır."
Müzakereciler, çatışmaları altı hafta boyunca duraklatacak bir anlaşma üzerinde çalışıyorlar. Anlaşma, Gazze'de Hamas militanları tarafından tutulan rehinelerin serbest bırakılmasının yanı sıra İsrail tarafından tutulan Filistinli tutukluların da serbest bırakılmasını içerecek.
Her gün Gazze'ye insani yardım taşıyan yüzlerce kamyon da anlaşmanın parçası olacak.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçici ateşkesin, İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırma hedefine ulaşmak için güneydeki Refah kasabasına eninde sonunda bir saldırı düzenleme planlarını değiştirmeyeceğini söyledi.
Refah operasyonu ihtimali, birçoğu güvenlik arayışıyla Gazze'nin diğer bölgelerinden kaçan çok sayıda Filistinlinin burada yaşaması nedeniyle uluslararası alarma yol açtı.
NBC'nin Salı günü erken saatlerde yayınlanan "Seth Meyers ile Gece Geç Saatler" yayınına katılan Biden, "İsrail Refah'taki saldırılarını yavaşlattı" dedi. "Bunu yapmak zorundalar ve bana bunu yapacaklarına dair bir taahhütte bulundular. Refah'ın önemli bir kısmını onlar gitmeden önce tahliye etme ve Hamas'ın geri kalanını yok etme imkanı var.”
Netanyahu'nun ofisi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Savaş Kabinesine "Gazze Şeridi'ndeki savaş bölgelerinden halkın tahliyesine yönelik bir plan ve yaklaşan operasyonel plan" verdiğini söyledi.
Netanyahu Pazartesi günkü açıklamasında İsrail'in Filistinlileri nereye göndermeyi planladığı konusunda herhangi bir ayrıntı vermedi ve Mısır sınırlarını açmayacağını söyledi. Akdeniz kıyısındaki dar bölge olan Gazze'nin büyük bir kısmı, İsrail'de 1.200 kişinin öldüğü 7 Ekim Hamas terör saldırısının ardından İsrail'in büyük karşı saldırısı sırasında yerle bir edildi.
Hamas yönetimindeki Gazze sağlık bakanlığına göre, çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere Gazze'de yaklaşık 30.000 Filistinli öldürüldü. İsrail'in kampanyası da 70.200'den fazla insanı yaraladı. İsrail 12.000 Hamas savaşçısını öldürdüğünü söylüyor.
Birleşmiş Milletler, sivil nüfusu güney Gazze'den uzaklaştırmaya yönelik herhangi bir plan ve İsrail'in halihazırda insani yardıma ihtiyaç duyan insanların yaşadığı bölgeye saldırı başlatma planlarıyla ilgili endişelerini dile getirdi.
Hamas Ekim saldırısında yaklaşık 250 rehineyi ele geçirdi. Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında yaklaşık 100 rehine serbest bırakıldı. İsrail ordusu, Hamas'ın elindeki yaklaşık 30 rehinenin daha sonra Gazze'de öldüğüne ya da öldürüldüğüne inandığını söyledi.
Hizbullah çatışması
İsrail ordusu Salı günü, Lübnan'da Hamas'ın müttefiki Hizbullah militan grubunu hedef alan hava saldırılarının art arda ikinci kez gerçekleştiğini bildirdi.
Salı günkü saldırılar, Hizbullah'ın kuzey İsrail'deki bir askeri üsse yönelik düzenlediği ve İsrail ordusunun bölgeye zarar vermediğini söylediği roket ateşine yanıt olarak geldi.
Hizbullah Pazartesi günü bir İsrail insansız hava aracını düşürerek İsrail'in Lübnan'ın Baalbek kenti yakınlarında hava saldırılarına yol açtı ve Hizbullah iki kişinin öldürüldüğünü söyledi.
İsrail ile Hamas'ın müttefiki Hizbullah arasında aylardır süren sınır ötesi çatışmalar, çatışmanın bölgeye yayılmasıyla ilgili kaygıları artırdı.
Hastane tahliyesi
Birleşmiş Milletler Salı günü yaptığı açıklamada, Filistin Kızılayı Derneği (PRCS) ile Han Yunus'taki Al Amal hastanesindeki hastaların tahliyesine yönelik ortak çabanın İsrail güçleri tarafından durdurulduğunu söyledi.
BM insani yardım ofisi yaptığı açıklamada, İsrail ile önceden yapılan ve ilgili tüm personelin ve araçların kişisel bilgilerinin paylaşılmasını içeren koordinasyona rağmen, konvoyun Pazar günü hastaneden ayrıldıktan hemen sonra yedi saat süreyle durdurulduğunu söyledi.
Açıklamada, PRCS'den üç sağlık görevlisinin gözaltına alındığı ve ikisinin hâlâ tutulduğu belirtildi.
"Bu münferit bir olay değildir. Yardım konvoyları ateş altında kalıyor ve ihtiyaç sahibi insanlara erişimleri sistematik olarak engelleniyor. BM insani yardım ofisi, insani yardım çalışanlarının İsrail güçleri tarafından taciz edildiğini, korkuttuğunu veya gözaltına alındığını ve insani altyapının zarar gördüğünü söyledi.